skip to Main Content

Depremi hissettiniz mi?

Biz de hissetmedik. Artık hissetmez olduk daha doğrusu. Az da değil, dün Van’da 4.8 şiddetinde deprem oldu ama biz hiç oralı olmadık.

 

Sadece sorduk birbirimize “siz hissettiniz mi yoksa?”.  Artık depremi hissediyor olmak bile alay konusu oluyor. Depremden korunmaya çalışmak, hazırlıklı olmak filan geride kaldı. Hiç deprem yaşamamış gibi pırıl pırılız. Hiç deprem yaşamayacak gibiyiz.

Bundan 4 sene önce deprem gerçeği ile yeniden yüzleştiğimizde sanki bu topraklarda ilk kez deprem yaşanıyormuşcasına şaşırdık, hayrete düştük. Hepimiz kaçıştık, ah vah ettik. Urartular bile depremle yıkılmıştı bu topraklarda ama biz tarihsizdik. Öncesiz ve sonrasız olarak sadece günde yaşamaya çalıştığımız için, bağlantı kuramadığımız için öldük, yaralandık, yıkıldık.

Oysa ki daha 30-40 yıl öncesinde bile yıkıcı depremler görmüştü bu topraklar. Hala Çaldıran depreminin acısıyla yaşayan insanlar var. Buna yönelik hiçbir hazırlığımız yoktu. Aklımızın ucunda bile geçmiyordu yeniden deprem olabileceği, ne garip değil mi?

Ülkede meclis seçimleri yapılacak hissetiniz mi? Pazar günü yapılacak seçimler bana yukarıdaki hikayeyi hatırlatıyor. Bundan 4 ay önceydi. Her şey çok farklı olacaktı, uzun başkan yapılmayacak, AKP geriletilecek, barış ve huzur gelecekti. En azından demokratik güçler hele bir parlamentoya girsindi gerisi kolaydı. Onlara mecliste kaçacak delik aratacaklardı. Meclisi hallaç pamuğu gibi atacaklar, meclis meclis olalı böyle şamata görülmeyecekti. Hiç biri olmasa sesimizin TRT3 meclis tv’sinde yankılanması bile az şey miydi canım? Hem bakarsınız bir iki bakanlık alınır, içişleri olur polis hizaya getirilir, sağlık olur dönüşüm durdurulur. Ne güzel değil mi?

Şimdi üzerinden 4 ay geçmeden yeniden seçime gidiyoruz. Yine aynı hikaye anlatılıyor, insanların da inanması isteniyor. AKP gerekirse onunla koalisyon yaparak yıpratılacak ve iktidardan düşürülecek. Yani önce iktidara götürülecek ama susuz getirilecek. AKP ile her şey yapılabilir ama merak etmeyin sonuçta geriletilecek. Yerseniz.

Biz işte bu hikayeye inanmıyoruz. Bu memleketin içinde AKP olan bir seçenekle düzelebileceğine inanmıyoruz, içinde AKP olan seçenekleri gerçekçi bulanlara inanmıyoruz, başka çaremiz olmadığı düşüncesine ise hiç itibar etmiyoruz.

Bizler de elbette ki inanıyoruz. Yıkımsız depremlerin olabileceği, eşitlik kardeşlik içinde yaşayabileceğimiz sosyalist bir ülkeye inanıyoruz. Sadece inanmakla kalmıyor, bu seçeneği örgütlemek için uğraşıyoruz, bu inançla seçimlere giriyoruz.

Sosyalist cumhuriyete inanın. Bu inançtan başkası sizi AKP’den koruyamaz çünkü.