Van’da AkSParti (AkSaray Partisi) seçim mitingi…
Dün cumhurbaşkanı “olağan” yurt gezilerinden birini daha Van’da gerçekleştirdi. Ekranlardan izlediğiniz gibi bayrakların dalgalandığı, onbinlerce insanın coştuğu, “beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısının hep bir ağızdan duyguyla okunduğu bir miting değildi. En fazla 3-4 binlik bir kitle, bir yandan yağmur bir yandan sahnedeki eziyete rağmen cesurca direndi, öyle diyeyim size. Bu miting alanlarını görüntüleyen arkadaşları tebrik etmek lazım, kameralarıyla pireyi deve yapma becerileri nedeniyle ülkemizde seçim sinemasının gelişimine büyük katkı yaptılar.
Hatırlarsanız bir zamanlar Aydemir Güler’in kavramsallaştırmasıyla bir AsParti vardı, Asker Partisi yani. Türkiye burjuvazisinin 90’lı yıllarda yaşadığı krize yana yakıla çözümler arayan, restorasyon çabaları ile gönüllere taht kurmasına rağmen 10 yıl sonra toptan tasfiye edilip Ergenekon davası ile kadroları hapse atılan partiden söz ediyorum. İşte şimdi yine devletin bir organının aşırı bir siyasi işleve büründüğü, yaşanan krize çare olmak isterken daha farklı krizlere kapı açtığı bir dönemden geçiyoruz. AkSaray Partisi lideri ve her şeyi Recep Tayyip Erdoğan eski partisinin 13 yıllık iktidarında işlediği suçları, dış politika faciasını, hırsızlıklarını örtebilecek daha büyük bir iktidar yaklaşımı ile “başkanlık procesi” ile karşımızda. Bakalım daha neler göreceğiz.
Van’da cumhurbaşkanı gelmeden bir telaş vardı ki sormayın. Yollar kapatılmış, tam miting alanının yanında 5 katlı genişçe bir binanın tüm dış yüzeyini kaplayacak şekilde hazırlanan HDP’nin seçim posteri kaldırılmış (Cumhurbaşkanı tüm partilere eşit olduğundan, AKP’nin aynı caddedeki bir başka binaya asılan büyükçe ama HDP’ninki yanında ezik kalan seçim posterinin de üzeri örtülmüş), cumhurbaşkanının ilimize teşrifi AKP’nin seçim arabalarıyla günlerdir bangır bangır bağırılmış, polis o kadar gerilmiş ki yanlış yerden arabasıyla geçtiği iddiasıyla bir avukat meslektaşımıza saldırmış, Valilik mitingle çok meşgul olduğundan kapatılmış, gelen dilekçeleri alacak bir memur bile bulundurmamacasına miting alanına dağılmış vaziyette idi.
Alana bir yerlerden biraz daha kitle devşirilsin diye 1 saat geç gelen cumhurbaşkanı klasik sıkıcı seçim konuşmalarından birisini daha yaptı: elde Kürtçe Kuran ile din bezirganlığı, “biz size sevdalıyız ama siz bizi anlamıyorsunuz ey Kürtler” ile sitem ve suçlandırma, “bunlar 3 koyunu güdemezler, sen kimsin ya…” ile itibarsızlaştırma, Yassıada demokrasi projesi ile demokrasi mücahitliği, “n’olmuş Diyanet işleri başkanının mercedesi varsa benim de uçağım var” ile pişkinlik, “istikrarı garanti altına almak için başkanlık istiyorum” ile kurnazlık, “Fatih karadan gemi yürüttü, biz denizden metro” ile Osmanlıcılık (veya büyük Türkiyecilik). Bütün bunları hala yiyen var mı diye sorarsanız elbette ki var. Ayrı bir yazı konusu olabilir ama “Ben gemicik filan görmedim” diyen bir sürü insan var çevrenizde haberiniz olsun.
Nurtopu gibi bir AkSParti’miz var artık. “Memleketin Aksı olacağız” sloganını benimserler mi bilmem ama soyundukları bu çetin görevde kendilerine başarısızlıklar diliyor, ve sizleri topunu birden #sıfırla’ maya davet ediyorum. Deniz, Ali, Bahtiyar ve diğer yoldaşlara henüz kuruluş aşamasındayken AkSparti’nin itibarını sıfırladıkları için bir kez daha teşekkürler.