İki fotoğraf…

Salı günkü AKP grup toplantısından sonra Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinden gelen AKP İl Teşkilatı Gençlik ve Kadın kolları temsilcileri ile Tunçbilek Belde Başkanı Ayhan Aşkın, Kütahya Milletvekili Vural Kavuncu ile beraber kürsüye çıkıp başbakana 2008 yılında Zonguldak Kozlu’da bir kömür madeninde çektirdiği fotoğrafın yağlıboya resmini hediye etmiş. Yüzsüzlüğe bakar mısınız, belki o fotoğraftaki madencilerden biri çoktan öldürülmüştür, ucuza kömür çıkarmak için. Tıpkı 2012 Temmuz’unda da Başbakan Erdoğan’a AKP Van İl Kongresi’nde Van depreminin simgesi olan Yunus Geray’ın fotoğrafının hediye edilmesi gibi. Mahzun yüzlü Yunus da ölümden kurtarılamamıştı, inşaat işlerinin maliyeti düşsün diye denetlenmeyen, malzemesinden çalınan bir binanın altından çıkarıldıktan kısa bir süre sonra. Denklem aynı yani, birilerinin maliyeti düşsün diye birileri ölecek.

Madencilerle çektirdiği fotoğrafa bakın bir. Ay gibi parlıyor başbakan, kara gözlü kara yüzlü madencilerin arasında. Tıpkı Yunus’un fotoğrafını ellerinde tutarkenki beyazlığı gibi, Yunus’un da eli yüzü kara. Beyaz Türk, Beyaz Kürt tartışmaları geliyor aklıma hemen, başbakan bayağı beyazmış anlayacağınız, memleketimin ölülerinin yanında. Ölülerin rengi de anlaşılıyor buradan, kara göz, kara yüz, kapkara…

Memleket hakikaten bölünmüş. Ölenler ve öldürenler diye. Bunu nerden anlıyoruz, öldürenler ölenlerin fotoğrafları ve tablolarıyla poz verebiliyorlar, tıpkı avladığı bir geyiğin üzerine basarak poz veren avcı gibi, gururlu, mağrur. Daha üçyüz kişinin kanı kurumadan nasıl gülebildiniz öyle tabloyu tutarken, sanki başarmış sınız gibi, sanki Yunus’u ölümden kurtarabilmiş siniz gibi.. Öldüren cüreti ve küstahlığı içindesiniz.

Memleket hakikaten bölünmüş. Toprağın altında kalanlar ve üstündekiler diye. Birileri bizleri toprağın altına koyuyor ölmeden haberiniz var mı? Van’da da, Soma’da da toprağın altındakileriz biz. Bir de toprağın üstündekiler var, bizlerin fotoğraflarıyla poz veren. Bunu iyi belleyin ey toprağın altına yazgılılar, sizin de resminizi yapacaklar birgün.

Memleket hakikaten bölünmüş. Türk, Kürt, Alevi, Sünni diye değil ama. Nasıl ki Soma’da ölen Kürt madencileri, Alevi madencileri, Türk ve Sünni madencileri birlikte gömdük bizleri öldüren Türk, Kürt, Alevi, Sünni patronlar da birlikte idiler bizim fotoğraflarımızla gülerek poz verirken. İşçi ve patron diye bölünmüş memleket. İki sınıfın savaşı bu, zaten savaşta ölür ancak bu kadar insan.

Memleket hakikaten bölünmüş. Ölmeyelim diye bir araya gelmek zorundayız artık, ötesi yok bunu iyi belleyin ey ölenler. Toprağın altında bir araya getiriyorlar bizi öldürücülerimiz. Toprağın üstünü istiyoruz biz oysa ki, yaşamak istiyoruz. Hep birlikte…