skip to Main Content

Tecavüz hakkınız kutlu olsun…

Tacizin, tecavüzün yazılı olmayan yasalara göre hak olduğunu düşünen milyonlarca insanla birlikte yaşıyoruz. Böyle olunca Bağdat caddesinden tutun da Van’ın bir köyüne kadar her yerde sıklıkla karşılaşabiliyoruz tecavüzcüler ve onları savunanlarla. 

“Lütfen arkadaşlar geri çekilin, lütfen size yakışmıyor” diyordu hoparlörden dün bir polis amiri. Türkmendağı’nın Rus uçakları tarafından bombalanmasını protesto etmek isteyen ve en sonunda Rus Büyükelçiliği’ni tutturabilmiş tosuncukları polisler etten bir duvar örerek uzak tutmaya çalışıyorlardı. Etten duvarı aşan bir iki tanesini de kollarından nazikçe tutarak uzaklaştırmaya ve sakinleştirmeye çalışıyorlardı, arada bazısı polisin elinden kurtulup kameralara doğru bağırıyor sonra yeninden tutuluyordu. Ne biber gazı, ne toma, ne tazyikli su.. Çünkü onların yasal hakkıydı bu,  polis de insan gibi polisliğini yapıyordu işte.

Sırf sokağa çıktı diye onlarca çocuk ve yaşlı insan öldürüldü Cizre’de, Silopi’de. Sokağa çıkmayacaksınız diyen bir yasa koyucunun sözüne uymadılar diye evlerinin önünde, sokaklarında elinde ekmek veya top ile öldürüldü bu insanlar. Çünkü onları öldürenler biliyorlardı ki onları öldürmek yasal bir haktır, kimse onlara sormayacaktır neden öldürdüğünü. Kimse onu cezalandırmayacaktır sokağa çıkma yasağı gibi çok önemli bir kanunu çiğneyen haini öldürdüğü için. 12 Eylül’de bile sokağa çıkmak ölümle eşdeğer değildi. 

Tecavüz meselesi de işte böyle. Binyıllardır kadın erkeğin ve toplumun mülkiyetinde olan bir eşya gibi görüldü. Bir kadını sahibinden izinsiz olarak alıp kullanırsanız ceza ödemek zorundaydınız. Ama bu cezayı tabi ki kadına değil sahibine ödüyordunuz. Sokak ortasına sahipsiz bulduğunuz kadın ise sizindi, ona istediğinizi yapabilirdiniz ve ceza ödemezdiniz. Sahibi olduğunuz bir kadına ise ne yaptığınız sadece sizi ilgilendirirdi, ister severdiniz ister döverdiniz, ister tecavüz ederdiniz kimse karışamazdı. Tıpkı sahip olduğunuz tavuğa istediğinizi yapabileceğiniz gibi. 

Bu ülkede çok sayıda genç kız tecavüzcüsüyle evlendirildi ve halen evlendiriyor. Kim başkasının “kullandığı” bir mendili kullanmak ister ki, alacaksan “kullanılmamış” bir mendil almalısın. Mendili satın almadan kullanan bir haylaz çıktıysa, en iyisi düşük fiyattan ona satalım ki mal elimizde kalmasın.

Bu ülkede çok sayıda kadına kocaları tarafından tecavüz edildi. Bu onların hakkıymış gibi. Kadınlar da zaten doğal bir mekanizma olduğunu bildikleri tecavüze ses çıkarmadılar. Ne diyeceklerdi ki, millet gülerdi bile.

Bu ülkede çok sayıda kadına gece saat 3 te sokakta olduğu için, mini etek giydiği için, otostop çektiği için, üniversite öğrencisi olduğu için, bara gidip arkadaşlarıyla eğlenebildiği için, eylemlere katıldığı için tecavüz edildi. Çoğu ses çıkarmadı, ses çıkaranlar ise uzun mahkeme süreçlerinde yıpratıldılar. Sırf bu ülkede tacize ve ya tecavüze uğradım demek zor ve riskli olduğundan, kadının bunu beyan etmesini kanıt olarak kabul eden mahkemeler var bu ülkede.

Tecavüz bitmedi bitmeyecek. Bu ülkede ve bu dünyada mülkiyet ilişkileri değişmedikçe, kadın erkeğin ve toplumun mülkü olarak yaşamaya devam ettikçe yazılı kurallar nasıl olursa olsun tecavüz devam edecek. İnsanların tecavüzü bir hak olarak görmemeleri için önce mülkiyeti bir hak olarak gören anlayıştan çıkmaları gerekiyor.