‘Meclis’i boşaltın, AKP’yi susturun’ kampanyası
Sol Cephe, bir bildiri yayınlayarak "Meclis’i boşaltın, AKP’yi susturun" kampanyasını desteklediklerini duyurdu.
Sol Cephe'nin çağrısı şöyle
Basına ve kamuoyuna,
“Meclis’i boşaltın, AKP’yi susturun" başlıklı imza kampanyasını destekliyoruz
Soma’da yaşanan facianın ardından kamuoyunda geniş yankı bulan “istifa” talepleri 20 Mayıs tarihinde bir imza kampanyasına dönüştü. Ekteki metinle ve ilk imzacıları ile birlikte basında yer alan kampanyayı, Sol Cephe olarak destekliyor ve çağrıyı yineliyoruz: “Çağrımız kendini “milletin vekili” olarak görenlere: Meclisi boşaltın, AKP'yi susturun!”
Tüm halkı kampanyaya destek olmaya, imza vermeye ve çevresinden, dostlarından imza toplamaya çağırıyoruz.
Kampanyaya www.meclisibosaltin.net adresinden imza verebilirsiniz.
Kampanyaya destek veren ve ilk imzacılar arasında yer alanların çağrılarını sizlerle paylaşıyoruz:
“Ülke çapında sürekli terör estiren bir yönetim anlayışına ‘ne yapalım mecliste çoğunluk onlarda, sayımız yetmiyor’ diyerek diktatörlüğe boyun eğmek zorunluluk değil çaresizliğin, yok oluşun,kağıt üstünde, sanal milletvekilliğinin parçası olmak demektir.” Ahmet Abakay – ÇGD Başkanı
“Milletvekilleri kendilerine bu çağrıyı yapanlara, toplumda bu talebin dillendirilmesine yardımcı oldukları için teşekkür etmeli ve hemen meclisi terk etmelidirler. Türkiye, bu yönetimi hak etmiyor. Halkın vekili olduğuna inananlar, gerçekten öyleyseler, işlevsiz bırakılmaya da, sulta yönetimine de itiraz etmeli, meclisi boşaltmalılar.” Mustafa Kemal Erdemol – Gazeteci
“Manzara bu iken, hükümete söyleyecek söz kalmamıştır. Ölülerin üzeri, göz göre duvarla örülürken, yakınları, arkadaşları, parayla olmazsa tokatla susturulurken, 10 yaşlarında çocuklar bayramlarda seyranlarda göz altına alınıp, gösterilerde vurulurken, hatırlatılacak değer de kalmamıştır. Durum bu noktaya geldiyse muhalefet de görevini yapamamış demektir zaten. Dolayısıyla zaten boşaltın Meclis'i baştan başlayalım!” İskender Giray – Heykeltraş/Ressam
“Maden faciasından ötürü herkes acı içinde. Gözlerim doluyor her seferinde. Bu katliamın esas sorumlusu madenleri denetlemeyen devlettir. Öyle bir hal almışız ki adeta 20. yüzyıldan kalma bir vahşi kapitalizm içindeyiz. Böyle bir durum ancak 19. ve 20. yüzyıldaki ABD'de görünürdü.” Pınar Kür – Yazar
“Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ulusal meclisimizin meşruiyetinin temizlenmesi gerektiği kanısındayım. Ülkenin bağımsızlığı ve demokratik yapısının sağlamlaştırılması için oluşturulmuş olan bu kampanyaya bu nedenlerle destek verdim. Unutulmasın ki demokrasi sadece oy vermek değildir. Biz bu yolları kullanarak da demokratik toplum için üzerimize düşen denetim görevimizi gerçekleştiriyoruz.” Gülsen Tuncer – Tiyatrocu, Sinema oyuncusu
“Sayın milletvekilleri, eğer gidişatı değiştiremiyorsanız, AKP hükümetinin icraatını destekliyorsunuz demektir ve gelecekte de suça ortak olduğunuz var sayılacaktır. Bir göreve seçilmek nasıl onur ise, istifa etmek de öyle! Hiç bir şey kaybetmezsiniz, inanın, çok şey kazanacaksınız. tarih, sizi onurlu vekiller olarak anacak ve halkın gönlüne taht kuracaksınız!” Yusuf Taktak – Ressam
“Biz işçi sınıfının son 12 yılda yaşadığı mağduriyeti biliyoruz. Çıkarılan yasalarla, yapılan yönetmeliklerle, fiili uygulamalarla emekçilere yaşatılan hak gasplarının hesabı tutulamaz durumda. Hadi bunları bir kenara koyalım, iş cinayetlerinde her yıl yüzlerce işçimiz ölüyor. Soma’nın telafisi mümkün müdür? Bunların hesabını veren çıkmayacak mıdır? Artık yeter. Soma’da ölen işçilerin hukuki ve siyasi sorumluluğunu üstlenmeyen bir iktidar meclisi de boşa düşürmüş demektir. Halk nezdinde meşruiyetini yitirmiş bir iktidar şayet gücünü meclisten alıyorsa, o vakit milletvekilleri Başbakan ve arkadaşlarının hesap vermesinin önünü açmalıdır. İstifa buna yarar.” Adnan Serdaroğlu-DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı
“Katliamlar devam ederken, ya öldürülenlerin ardında kalan anneleri, eşleri, kızları ne olacak. Hakları olan ve yaşamlarını idame ettirmek için mecbur kaldıkları tazminatlarını almak için yıllarca adliye kapılarında, geçimlerini sürdürmek için ucuz iş gücü olarak taşeron şirketlerde, gelecek sahibi olabilmek için binbir yolsuzluğun olduğu YGS sınavlarında vb. mücadeleye devam edecekler. İnsanlarımızın, kadınlarımızın ve çocuklarımızın adliye kapılarında, taşeron firmalarda, güvenilmez eğitim sisteminden çektikleri yetmedi mi? Yeter demek için Meclisi boşaltın, AKAPE’Yİ susturun!” Müjde Tozbey Erden-Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu Sözcüsü