skip to Main Content

‘Geçmiş’ Cumhuriyet Bayramınız..

Herhalde bundan sonra 29 Ekim kolay kolay “kutlanmaz”. Her seferinde bir neden bulunabilir nasılsa, AKP hükümetinin acı üretmedeki yeteneği malum. Ama tek neden bu değil, “büyümez ölü çocuklar” dizesinde olduğu gibi ölmüş cumhuriyetlerin de en fazla anmaları gerçekleştirilebilir.

Anmalara katılıp ölüyü diriltmeye and içen insanlarımız olacak. Geçmiş “güzel” günleri anmanın bugüne katlanabilme yeteneğini artırması, dayanma gücü vermesi açısından bir anlamı var tabii ama peki ya gelecek? Bu soruya bir yanıt verecekler mi yoksa yüreklerine taş basıp hayatta kalmaya mı çalışacaklar. Eskiden kalan ideolojik reflekslerini, laikliği, aydınlanmacılığı, kamuculuğu, yeniden üretip kavgasını verecekler mi yoksa karalar bağlayıp memlekete mi küsecekler. Yeni Haziranlar yaratacaklar mı yoksa “polisin göstericilere müdahalesi”ni televizyondan mı izleyecekler ya Somalı işçilerin yürüyüşünü, Cumartesi Anneleri'nin 501. buluşmasını…

“Zaten” ile başlayan cümleler kuranlar olacak. Zaten Cumhuriyet altı üstü bir yönetim biçimidir, zaten bize de pek bir faydası dokunmadıydı. Fransa’daki burjuva devrimi nasıl Bonapart’lar yarattıysa bizimki de Milli Şef’ler, Menderes’ler yarattıydı, zaten emperyalistlerin kağıt üzerinde kurduğu bir cumhuriyetti, zaten jakobendi, zaten zaten zaten… Geçmişin ileri çıkan yanını tutmayanlar geleceğe nasıl uzanıp tarihin iki yakasını bir araya getirecek? Kalbimizden temiz bir beyaz sayfa açma hevesi ortaokulda kalmamış mıydı yoksa. Zaten ile başlayan cümleler kuranlar AKP vb hükümetlerin yöneteceği bir ülkeye çoktan razı olanlardır, gelecekle de çok dertleri yoktur, her an bir danışmanlık filan ayarlanabilir.

Kürt siyasi hareketi ise programından çoktan ulus devlet ölçeğini çıkarmış, ulusötesi bir mücadele şiarını benimsemişti. Bu dönem bırakın ulusötesini, okyanus ötesi bir ligde oynamanın heyecanı içinde. Kim Kürtlerden dirisinden fayda görmediğini düşündüğü cumuriyetin ölüsüne ağlamasını isteyebilir ki? Kim bir türlü cumhuru olarak hissetmediği bir cumhuriyete sahip çıkmasını isteyebilir? Ama emekçi halklarımızın birlikte sosyalist cumhuriyeti kurmasını istemekten de bizi kimse alıkoyamayacak. Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren IŞİD’e karşı direnişi selamlamaktan da, Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmeye devam edecek olan ABD senaryolarını lanetlemekten de bizi kimse alıkoyamayacak.

Yeni bir cumhuriyet kuracağız. Gündüzlerinde sömürülmeyen gecelerinde aç yatılmayan. Madenlerde ölünmeyen, sokaklarında polis kurşunuyla vurulmayan, çocuklarının yüzlerine emperyalizmin bayrakları çizilmeyen…