skip to Main Content

‘Bu zaferin parçası olmak onur verici’

Tüzüğünde yer alan "cinsel yönelim" ifadesi nedeniyle hakkında kapatma davası açılan Gençlik ve Ekoloji Derneği üyeleriyle konuştuk.

 

Van’da Gençlik ve Ekoloji Derneği’nin tüzüğünde “cinsel yönelim” ifadesi yer aldığı gerekçesiyle hakkında kapatılması istemiyle açılan davada, mahkeme, derneğin yasal çerçevede faaliyet yürüttüğüne hükmetmiş, derneğin kapatılması istemini reddetmişti. soL olarak Ekogenç derneğinin kurucu üyesi Cevahir Böke ile konuştuk:

Ekogenç nedir , kimlerden oluşur, amacı nedir?

Ekogenç’in açılımı gençlik ve ekoloji derneğidir; aslında bu ismi ararken bile çok düşündük kısaltmada ekoyu başa koyduk, genci sona açılımda ise gençlik başta, ekoloji sonda oldu yani bütünü eşitlemek istedik. Bu isimden bile yola çıkarak amacımız ortaya çıkabilir. 14 Haziran 2013 tarihinde resmi olarak kuruluşumuz gerçekleşti; ancak bunun öncesinde kolektif olarak çalışmalar düzenliyorduk. Dernek kurucusu olarak  yedi arkadaşız, şimdi sayımız epey artıyor, üniversiteden ve insan hakları konusundaki çalışmalardan tanışıyorduk, dört yıldır birbirimizi tanıyoruz, yediğimiz içtiğimiz ayrı olmaz. Güven ilişkisi bu tür çalışmalarda önemlidir. Meslek olarak sağlık sektöründe, sivil toplumda, siyasi alanda çalışıyoruz. Ekogenç’i kurarken yaşadığımız deneyimler bize yol gösterdi. Çalıştığımız alanlarda hiyerarşi ilişkilerinden, emeğe saygısızlıktan, takdir edilmeyişten, değer verilmeyişten, çeşitliliğime saygısızlıktan yorulmuştuk, buradan yola çıkarak Ekogenç’i bunların dışında kalan bir dernek olarak kurduk.  Amacımız yaşadığımız yerde, ekolojik topluma geçiş için farkındalık oluşturacak, tüketim toplumuna ve çılgınlığına dur diyecek, insanı eski ve kendi erdemleriyle buluşturarak, evrenin çalınan değerini geri verecek çalışmalar yapmaktı,  bunu, bulunduğu her alanda genç olduğu için baskıya, ayrımcılığa, mobinge uğrayan gençlerle  gençlik hakları ve politikalarına da etki ederek gerçekleştirmekti, çünkü yedi arkadaşımızın ve şu an katılan arkadaşlarımızın yaş ortalaması 24’tür.

Ekogenç’e üye olmak için genç olmak mı gerekiyor ve neden gençler?

Genç olması gerekiyor; ancak tanımlanmış bir gençlik yaşı yoktur, bunu belirleyenin ruh olduğuna inanıyoruz. Neden genç sorusuna ise; çünkü biz bedenen ve ruhen genciz ve genç olduğumuz için hak temelli sivil toplum kurumlarında çalışırken dahi genç olduğumuz için ayrımcılığa uğradık. Tecrübesiz yaftası, ekonomik gelirin azlığı, hayattaki sınavların bitmeyişi, sosyal ve ekonomik bağımlılıklar maalesef yüzümüze engel olarak hep çaptırıldı.

Ekogenç olarak kurulduğunuzda size kapatma davası açıldı bir yılı aşkın süredir davayla uğraşıyorsunuz niçin açıldı kapatma davası?

27 Temmuz 2013 tarihinde bizlere Van Valiliği tarafından bir kapatma davası açıldı. Davaya konu olarak üç neden sunuldu. Biri şekli bozukluk vardı, aslında yönetim kavramı yerine yürütme kavramı kullanılması, diğer neden ise “sürdürülebilir yaşam, organik tarım, enerji, iklim değişikliği, kırsal kalkınma, eğitim, kültür, sosyal politika, sanat, cinsiyet, ayrımcılık, yoksulluk, mülteci, sığınmacı, gençlik, çocuk, engelli, cinsel yönelim alanlarında faaliyet gösterir.” Cümlesinde “cinsel yönelim” ibaresi oldu. Burada tüm hak temelli alanları tüzüğe eklemeye çalıştık; sadece bu kelimeye takıldı. Biz bunun bahane olduğuna inanıyoruz. Yaşadığımız bölgenin muhafazakar olması ve kamuoyunun dikkatini bu kavrama çekerek toplumsal baskı ortamı yaratma çabasıdır; çünkü biz kurulmadan önce  dört ay önce, 2004 tarihinde kurulan VAKAD (Van Kadın Derneği) tüzük değişikliği yapmıştı ve bu ibareyi eklemişti, aynı  Valilik bu tüzüğü onaylamıştı. Asıl önemli madde anti-hiyerarşik, yatay örgütlenmemiz oldu; geçmişe bakınca Van’da muhalif olan birçok dernek yöneticisine dava açıldı, cezalandırıldı, pasifize edildiler. Yatay bir örgütlenme modelinde muhattabınız tüm üyelerdir. Bu da risk oluşturur. Tabii ekoloji,genç, anti-hiyerarşi olması da sistemi korkuttu.

Dava sürecinde neler yaşadınız?

Dava sürecinde öncelikli olarak bir avukata ihtiyacımız vardı. Bu sırada daha önce tanıdığımız insan hakları ve demokrasi mücadelesinde hassas olduğunu bildiğimiz Av. Müjde Tozbey Erden davayı gönüllü olarak üstlendi. Bu sırada dernek defterlerimiz Van Valiliği tarafından hukuka aykırı olarak onaylanmadı. Bir çeşit tecrit uygulandı. İç İşleri Bakanlığının görüşü ortada, kanunlar açık buna rağmen kanuna uyulmadı, suç işlediler.

Dava sürecinde kurucu arkadaşların özel nedenlerinden ötürü Esen Günay, Mesude Demir ve ben kaldık, bu süreçte Türkiye’deki STK’lara mektuplar  yazdık, kaynak taraması yaptık, emsal davaları inceledik, imza kampanyası başlattık, yereldeki STK’larla iletişime geçtik. Siyasi partilere haber verdik. Davayı LGBTİ hareketinden dernekler sahiplendi,  Kaos GL, Siyah Pembe Üçgen Derneği bizlere destek verdiler, son süreçte yeni kurulan Yeryüzüne Özgürlük Derneği de destek verdi. Koministler ve anarşistler dışında siyasi partilerden destek göremedik; kapımızı çalmadılar. Radikal demokrasi savunucuları konu hakkında tek kelime etmedi, sorsak dava hakkında bilgimiz yok diyecekler 100’ün üzerinde basın organında çıkmış bir davadan haberdar olmamak için kafanızı kuma gömmeniz gerekiyor.

Dava birkaç ulusal basın organında yayınlanınca popülerleşmeye başladı. Bu süreçte de sahiplenen çok oldu, üye sayımız ciddi bir şekilde arttı ve üye olmak isteyen birçok dilekçeyi hala yanıtlayamadık. Sonuç olarak nitelikli bir kolektiflik ve insan kaynağı yakaladık. Yerelden kadın dernekleri dayanışma gösterdi. YAKA-KOOP duruşmaya katıldı ve gönüllü olarak ofislerini bizimle paylaşıyorlar, VAKAD’da davayı izledi. Tabii tüm bunlar olurken üye sayımız yükseldi ve baskıya da uğradık, birçoğumuz “Ne işin var öyle şeylerle uğraşıyorsun.” sözlerine maruz kaldılar, ben bu sebeple işimden oldum, işsiz kaldım.

Kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Karar Türkiye adına önemli bir karardır. Emsal niteliğindedir, cinsel yönelim ibaresi sebebiyle derneğimize hükümetin uzantısı olan Van Valiliği tarafından yapılan ahlaksız suçlamasına, cevap olmuştur. Ülkemizi her geçen gün gerileten ekolojik kıyımlar yapan, tüm muhalefete tecrit uygulayan, insan haklarını, demokrasiyi hiçe sayan AKP hükümetine karşı zaferdir. Bu zaferin parçası olmak bizler için onur vericidir.

Peki bundan sonra Ekogenç ne yapacak?

Önümüzde çok işimiz var. Yapmak istediğimiz çalışmalarımız var, ekoloji ve gençlik üzerine projelerimiz var. Bunları hayata geçirmek istiyoruz. Ayrıca dava sürecinde kamuoyunda sıkça yer edinmemiz misyonumuzu genişletti, beklentileri yükseltti bu yüzden daha hassas,  gençliğin verdiği dinamiklikle çalışmalarımıza koyulacağız. Tabii demokrasi açlığı olan, insan, hayvan, evren haklarını önemseyen kurumlarla, bireylerle dayanışarak çalışmalarımızı yürüteceğiz. soL HABER