skip to Main Content

‘Tayyip anayasasını istemiyoruz’

İstanbul’da TKP’li Kadınlar’ın çağrısıyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde bir araya gelen binlerce kadın, “Kadınlar Tayyip Anayasası’nı istemiyor” dedi.

Gece söz alan üniversite öğrencisi Ceyda Kaçar şunları söyledi:

    “ODTU’de Tayyip’i geldiğine pişman eden, İstanbul Üniversitesi’nde müsamere sergilenir gibi yapılmak istenen ifade özgürlüğü konferansını dar eden iktidara 28 Şubat mağduru oynatmayıp dediğini yapan kararlı üniversitelerim selamını getirdim. Okullarda AKP’lilere ekstra bir motivasyonla karşı koyan üniverstieli kadınlar olarak gerici ideolojinin ağrılıgından kurtulmak sosyal siyasal her alanda söz sahibi olmak için Tayyip’in anayasasına biz de şerh düşüyor, hükümsüz ilan ediyoruz.”

Etkinlik Sol Majör’ün ezgileri ve halaylarla sona erdi.

Güncelleme 23:15

Etkinliğe katılmak için Suriye’den İstanbul’a gelen ancak geçirdiği bir rahatsızlık sonucu geceye katılamayan soL Gazetesi yazarı ve Suriye Devlet Televizyonu spikeri Sevra Baklacı şu mesajı gönderdi:

    “Bugün dünya emekçi kadınlar günü, bunun sizlerle beraber olmak için İstanbul’a geldim. Gelirken Suriyeli kadınların selamınında getirdim. Size onların yani savaşı yaşayan kadınların hikayesini anlatacaktım. Bu bir yangının hikayesiydi, geride kalan çaresiz eşlerin kardeşlerin annelerin hikayesi. Hastalandığım için sizlerle birlikte olamıyorum. Hepinizden çok özür diliyorum, dünya emekçi kadınlar günümüzü kutluyorum.”

Güncelleme 23:11

Yunanistan Komünist Partisi de etkinliğe selam gönderdi. YKP’nin mesajı şöyle:

    “8 Mart Dünya emekçi kadınlar gününde emek mücadelesi ve kadın ve halk hareketleri içinde kavga verip bu uğurda yaşamlarını yitiren isimli, isimsiz bütün sınıf mücadelesi militanı kadınlarımızı saygıyla anıyoruz.

    Bugün burjuvazi ve oportünistler, kadını erkeğin karşısında konumlandırırken, sermayenin iktidarını korumak adına toplumdan gerçek sınıfsal bölünmeyi sıfırlamak istemektedirler.

    Bugün tekelci kapitalizm halklara büyük eziyetler çektirip kan dökerek, Suriye örneğinde olduğu gibi yeni emperyalist müdahalelere ve savaşlara yol açarken, barbarlıkla mücadele, bizim için her zamankinden daha gerekli bir hal almıştır.

    Tekeller ve emperyalizm karşısında birlikte ortaklaşa mücadele ederken, Yunanistan Komünist Partisi adına sizlere yoldaşlık dostluk ve dayanışma duygularımızla sımsıcak militan selamlarımızı yolluyoruz.

    İşçi sınıfımızın davasına ve sarsılmaz mücadelemize olan bağlılığımızla kadını, gerçek kurtuluşa götürecek olan sosyalizmin kuruluşu yolunda nihai zafere kadar savaşacağız.

    Yaşasın militan 8 Mart kutlamaları
yaşasın proletarya enternasyolanizmi ve sosyalizm mücadelesi

    YKP MK Uluslar ilişkiler Bürosu”

Güncelleme 22:52

Direnişçi işçilerin ardından Ankara Kent Sahnesi Emekçi Kadınlar Ekibi Dario Fo’nun “Yalnız Kadın” oyununu sergiledi. Hemen ardından HAYFEM Folklor Grubu Van yöresi kadın oyununu oynarken, sahneye son olarak Blgesu Erenus çıktı.

Güncelleme 22:46

Etkinlikte direnen THY ve DHL işçileri de söz aldılar.

THY işçilerini adına Özlem Altıok

Havacılığa grev yasağı getirdiler, 5 ay direndik yasağı geri aldık. Şimdi işlerimize geri dönene kadar mücadelemize devam edeceğiz. AKP’ye ve sermayeye boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Kadını doğurgan olarak gören, işçilere zulmedenler anayasa yapamaz. İnsanlığın onuru olan mücadelemize devam edeceğiz yaşasın mücadelemiz!”

DHL işçileri adına Dilek Yeşiltepe

“Asgari ücretle çalışıyorum asgari ücret nasıl yetebilir, hep mesaiye kalıyoruz, haftasonları çalışıyoruz. Bunu engele olmak için örgütlenmek istedik. Örgütlenen arkadaşlarımızı işten attılar. Diğer kişilere zam yaptılar. Direnişe başladık mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. İş yerinde erkekler 30 kadınlar 25 tl ücret alıyorlar oysaki ikisi de aynı işi yapıyorlar. Taşeronluğa karşı örgütlenmemiz gerekiyor. Hem işçiyim hem kadınım. AKP 3 çocuk doğur evde otur sana evde iş verip seni sömürmeye devam ederim diyor. Buna inanmıyoruz.”

Gericiliğe karşı mücadele eden anne Nurgül Can Mahanoğlu

“Bu sene 4+4+4 eğitim yasasınu uyguladılar. 60 aylık çocukları okula göndermemizi beklediler. Eğitimi gericileştirdiler. Bu eğitim yasası tamamen ideolojiktir. Eğitim sistemini değiştirerek kendileri gibi düşünen, kadınl erkekleri eşit görmeyen bir zihniyet yaratmak istiyorlar. AKP’nin gerici eğitim sisteminede, kadın düşmanlığında anayasasına da karşıyız.”

Güncelleme 22:10

TKP İstanbul İl Örgütü adına konuşan Özlem, mücadele eden kadınların emekçi kadınlar gününü kutladı ve şunları söyledi:

    “Eşitliğin, özgürlüğün, adaletin olduğu bir ülkede yaşamak için bugün işçiler direnişte, öğrenciler ayaklanıyor, kadınlar eve hapsedilmek isteniyor, aşağılanıyor. Buna izin vermeyeğiz.”

Etkinlikte Lübnan Komünist Partisi Eş Genel Başkanı Marie Nasif Debs de söz aldı. Debs şunları söyledi:

    “Türkiye’li kadınları selamlamama izin verin, beni buraya etkinliğinize çağırdınız için çok teşekkür ederim. Ben kendi ülkemde kadınların ne durumda olduğunu anlatayım. Benim ülkemde kadınlar ortak bir medeni kanuna sahip değiller, kanunlar 18 ayrı mezhebe göre yapılıyor, kadınlar aile ve kadın hakları düzenlensin diye ortak bir medeni kanun için mücadele ediyorlar. Kadınlar sosyal mücadeleye katıldığı halde hak eşitliği sağlanmış değil. Hükümetler dinleri kullanıyorlar. 8 Mart’ı kalkış noktası görmeliyiz. Uluslararası birliği koşulları değiştirmek ayrımcılığın ve yeni insanlığın olduğu bir dünya için kulllanalım. Herkesin ihiyacı olanı karşılayabileceği gibi yaşana bildiği, eşit özgür bir dünya için yaşasın sosyalizm!”


Marie Nasif Debs (solda)

TKP’li ve Kürt olduğu için Antalya Barosu tarafından kendsine verilen ödül geri alınan Avukat Müjde Tozbey:

    “Van’da vahşice öldürülen kadınlardan selam getirdim. Onlar kocalarının gözleri döndüğünden ölüme mahkum olmadılar, onlar köhnemiş düzenin, gerici AKP iktidarının sonucunda ölüme mahkum oldular. 28 günlük gelin iken öldürülen kadının katili hala serbest, AKP’nin polisi niye bir şey yapmıyor? Amcasının tecavüzü sonucunda hamile kalan kadına, çocuğunu doğur devlet bakar diye baskı yapıyorlar, kadını koruyamıyan bu devlet doğurduğu çocuğa nasıl bakacak? Kadının şiddete uğramadığı, tecavüze uğramadığı, kadınların eşit olduğu bir dünyayı biz kuracağız değil mi dostlar? Yaşasın mücadelemiz!”

Güncelleme 21:49

“Kadınlara özgürlük sosyalizmde”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganlarının ardından TKP MK üyesi Zehra Güner kürsüye çıktı. Güner şöyle konuştu:

    “Bugün 8 Mart. Kapitalizmin azgın, kural tanımaz saldırısına direnen ve bu uğurda yaşamlarını kaybeden kadınlara adandı. Onları ve eşitlik özgürlük mücadelesinde yaşamını kaybeden tüm kadınları saygıyla anıyorum.

    TKP neden 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde “’Kadınlar Tayyip Anayasası istemiyor’ diyor?” diye soruyorlar.

    Bizim de pek çoğu gibi yalnızca emekçi kadınlar gününü kutlamamız için toplanmamızı istiyorlar.

    Dostlar biz işçi ve emekçilerin haksızlığa uğramadan yaşayacağı, gecelerinde aç yatırılmayan gündüzlerinde sömürülmediği bir ülke için siyaset yapıyor, bunun için mücadele ediyoruz. Biz komünist partiyiz. Biz sosyalizmi kurmak için mücadele ediyoruz.

    AKP’nin öncülüğünde sürdürülen anayasa tartışmalarına dair bizim de sözümüz olacak. Biz bir siyasi partiyiz. Kendi referanslarımız, programımız var, bizim herşeyden önce sosyalist iktidar hedefimmiz var. Biz bu hedefimizden ödün vermeyiz.

    TKP, AKP’nin yeni rejiminin demokrasi getireceğini düşünemez. Çünkü dostlar, patron sınıfı iktidarda olduğu sürece bu ülkenin kapısından demokrasi içeri giremez.

    12 Eylül Anayasası’nı savunuyorsunuz diyenlere kestirme cevap verelim. 12 Eylül oylamasında da, referandumda da hayır dedik, yetmez ama evette demedik, gerçekleşmesini istediğimizi çok net ve anlaşılır bir dille ortaya koyduk, sınıf uzlaşmacılığı yapmayacağız dedik, çünkü biz sınıf partisiyiz, sınıf siyaseti yaparız.

    Anayasanın Kürt sorununu çözeceğini, barış geleceğini iddia ediyorlar. Patron sınıfının iktidarında Kürt sorununda çözüm tek başına bir anlam ifade etmiyor. Bu çözümün sınıf eksenli olması gerekir, antiemperyalist olması gerekir. Bunlar olmadan bir sınıf partisinin bu anayasa tartışmaları içerisinde olması beklenemez. Yeni rejim kuruluyor. “Bu yeni rejimin anayasasını ise İslamcılar ve Kürtler yapacak” diyorlar. Açıkça bu söyleniyor. İşçi sınıfı nerede? Kadınlar nerede, gençler nerede?

    TKP sürece dahil olmayacağını geçen yıl anayasa uzlaştırma komisyonu ‘gelin sizi de dinleyelim’ dediğinde açıkladı, bu koşullarda anayasa gayrimeşrudur.

    Bizi Kürt halkının özgürlüğünü istememekle suçlayanlar, AKP’nin barış hesabı yaptığına inanmamızı mı istiyor? Esad’ı devirdikten sonra hepinizin kafasını keseceğiz diyenler mi barış yanlısı oluyor?

    Kadınların boyun eğmemesi için, emperyalizmin kanlı planlarının önüne geçmek için mücadele eden kadınların emekçi kadınlar gününü kutlarım.

    Arkasından zenginlerin sevinç çığlıkları attığı yoksulların ağladığı Hugo Chavez’in anısı önünde saygıyla eğilirken onun dediği gibi

    El pueblo unido jamas sera vencido!

    Yaşasın 8 mart!
Yaşasın sosyalizm!”

TKP’li Kadınlar’ın çağrısıyla Kadıköy Caferağa Spor Salonu’nda bir araya gelen binlerce kadın, AKP’ye karşı mücadele kararlılığında olduklarını söylüyor.

Yıldız Koç yaptığı açılış konuşmasında bugün “Kadınlar Tayyip Anayasası İstemiyor” diye toplandıklarını, bunun bir mücadele çağrısı olduğunu söyleyerek sözlerine başladı. “Gerek televizyonda, gerekse gazetelerde Tayyip Erdoğan ve iktidarın boy boy çocuk doğurun diye haykırdığı bir durumdan bir şey çıkar mı?” diye soran Koç, sözde sendika toplantılarında kadınlara esnek çalışma saatinden bahsedilerek kadınların eve hapsedileceğinden bahsetti.

Bir kez daha böyle bir tabloda anayasadan bir şey çıkıp çıkmayacağını sormak gerektiğine değinen Koç, bir de madalyonun diğer yüzünün olduğunu, mücadele eden kadınların, giderek artan muhalefetin, öğrencilerin, işçilerin olduğuna değindi. Yıldız Koç sözlerine “Sosyalist doğulmaz, sosyalist yaşanır” diyerek ömrü boyunca mücadeleden ödün vermeyen Behice Boran’ı, Komünist Zehra Kosava’yı selamlayarak son verdi.

(soL – İstanbul)